Türkiye sağı Osmanlı’dan beri hem zalim hem de katliamcıdır sağ siyaseti Türkiye’ye Pentagon’dan dayatılmıştır. Cumhuriyet devriminden bu yana gerici Yobaz kesime 1960‘lardan sonra ırkçı faşist Turancı katliamcı bir siyasi yapı eklemlenmiştir. Ülkücü milliyetçi Turancı adı altında tüm dünyada finanse edilen ırkçı faşist hareketin kitle tabanı kazanma hareketleri ciddi cinayet ve yıldırma politikalarıyla en üst seviye çıkmış burjuva diktatörlüğünün faşist uygulama biçimi kamunun tüm birimlerine nüfus etmiştir.
Türkiye’yi 23 yıldır AKP yönetmektedir. Türkiye burjuvazisinin tam destek verdiği bu akım muhafazakâr, liberal, sosyal liberal siyasi akımlarla bir süre iktidar ortaklığı yapmış zamanla onları tükettikçe kendisini güçlendirmiştir. Her seçim öncesi toplum mühendisliğini kazanca göre yapmış çeşitli ölçme-değerlendirme yöntemleri ile sürekli seçimleri kazanır hale gelmiş. Bu cicim ayları 2013-14 yıllarında bitmiş önce tek başına iktidar olacak oy desteğini yitirmiş daha sonra ana muhalefetle koalisyon görüşmeleri yaparken tüm bu demokratik işleyişleri rafa kaldırmıştır. Önce doğu illerinde bombalar patlamış, sonra Ankara gar katliamı ve birçok toplu kıyım yaparak halkı korku-panik-endişeye sevk etmiş bu terör ortamında devletin tüm kurumlarını kullanarak seçimleri tekrarlamış tekrar AKP tek başına iktidar olmuştur.
Tüm bu zorlamalara rağmen İstanbul’un Beylikdüzü ilçesinde CHP yeni dinamik ve genç kadrolarla yerel yönetim deneyimleri yaratmışlardır. Bu akım Ekrem İmamoğlu ile İstanbul Büyükşehir seçimlerini kazanarak CHP ne ve Türkiye ye Demokratik bir değişimin mümkün olacağını göstermiştir. Zaten kıyamet ondan kopmuş merkezi otorite ve faşist, yobaz cephe artık iktidarlarını kaybedeceklerini anlamışlar tüm bu tahribatlarından sonra Türkiye sağının bir daha çok uzun süre demokratik bir şekilde iktidar olamayacakları ortaya çıkmıştır. Artık Ekrem İmamoğlu zamanıdır. İçerde dışarda nerde olursa olsun Türkiye sağını ve onun zalimliğinden korkmayı Silivri’deki tavrıyla tarihe gömmüştür.
Türkiye sağı ve merkezi otorite neden zalimdir. Ekrem İmamoğlu ve ekibini mesnetsiz bir şekilde tutuklatan hükümet İBB başkanlarını, yönetim kademelerini çalışamaz hale getirdi. Tüm bu hukuksuz yargılamalar ve görevden almalar yetmemiş gibi çeşitli illere sürgün etti. Bu sürgünler yetmemiş gibi ağır hasta belediye başkanımız M. Murat ÇALIK’I kanser tedavisi için 2. kez biyopsi yapılıyor olmasına rağmen serbest bırakmadı.
Türkiye sağı, hükümet, faşist cephe zalimdir çünkü İstanbul Beylikdüzü belediye başkanının kanser tedavisi için yapılan tüm başvuruları karşılıksız bırakarak ölüme mahkûm etmektedir.
Hükümetin bu zalimliklerini lanetliyoruz ancak düşman hukuku uyguluyor diye düşünebiliriz. Gelelim Muhalif cepheye ve CHP milletvekillerine. CHP milletvekillerinin büyük çoğunluğunun Sosyal demokrat ve devrimci, halkçı olmadığı ortadadır. Bunların parti içindeki bir hizbi temsil ettikleri Ekrem İmamoğlu ve ekibine yapılan baskı ve zulmün onları hiç de ilgilendirmediği söyleniyor.
CHP’li başkanlar zindanlarda tutsakken vekillerin TBMM ‘deki DEMOKRASİCİLİK OYUNUNUN parçası olmaları parti tabanından ve Saraçhaneye katılan gençlerden önemli tepki aldığı ortada. Hükümetin başı bugün Türkiye’de SİVİL SIKIYÖNETİM uygulamaktadır. TBMM ‘deki CHP Milletvekillerinin en kısa zamanda tüm komisyonlardan çekilmesi doğru olacaktır. Artık bu mücadele dişe diş geçecektir. %44 başlangıç oyu olan Ekrem İmamoğlu‘nun bugünkü desteği %60’ları bulmuş gençlerde bu oran %72’leri aşmış görünüyor.
Ne yapmalı?
a) Derhal Beylikdüzü belediye başkanımız M. Murat ÇALIK oradan alınmalıdır. Gerekirse CHP Çalık bırakılıncaya kadar meclisteki hiçbir oturuma katılmamalıdır.
b) TBMM‘deki vekillerin tüm komisyonlardaki görevlerini terk etmeleri sağlanmalı. Vekillerimiz meclise gidip hiçbir faaliyetlere katılmamaları sağlanmalıdır. Bu demokratik eylemdir. Tayyip’in Meclisi kullanarak CHP’yi Ankara ya ve meclise çağırması hükümetin ne kadar köşeye sıkıştığını gösteriyor.
c) CHP kadroları ve örgütleri Ekrem İmamoğlu nu ve arkadaşlarını hapishaneden çıkaracak eylemler planlamalıdır. Kocaeli Demokratik Değişim hareketi olarak tutsak ve hasta başkanımıza moral olması için 1 milyon MEKTUP yazma kampanyamız gibi tüm tutsak arkadaşlarımıza MEKTUP gönderebiliriz.
Sonuç olarak Türkiye sağı ülkemizi baskı ve zulümle yönetmeye devam etmektedir. Çünkü gerek AKP gerekse MHP de iki adaylı demokratik yarış yoktur. Kendi partisinde demokrasi uygulamayan bu partiler halka baskı ve zülüm uygular.