Hükümet Türkiye’de devrimci halk güçlerine, onun liderlerine, seçilmiş belediye başkanlarına her cepheden saldırmaya devam ediyor. Artık demokrası vs hukuk guguk umurlarında değil. Toplumu terörize ederek tüm muhalif güçleri korkutup sindirmeye çalışıyor. AKP-MHP hükümetinin en önemli özelliği nedir? diye halka sorulsa en önemli yanıt tam gaz YOLUNDA denir. Bu şu anlama geliyor, Özal’ın benim memurum işini bilirden artık hükümete bağlı tüm kadrolar İŞİNİ BİLİR ‘e terfi edilmiş. Yanı yavuz hırsız 2-3 aydır ev sahibini bastırmaya çalışıyor.
Hükümet’in CHP'ye yönelik operasyonlarındaki en önemli dayanağı parti içindeki İHANETÇİ damara dayanmasıdır. Kim bunlar? Başta 4-5-6-7-8 dönemdir partiyi ve milletvekilliğini meslek edinmiş, siyasi ZÜBÜKLEŞMİŞ kişilerdir. Bunlar CHP gücüyle kariyer yapmış, kariyerizm dorukta onlar olmazsa CHP çöker modundaki partilerdir. Geçmişte belki sosyal-demokrat idiler ancak şimdi burjuvazinin CHP kanadı haline gelmişlerdir. Bugün bunlar saraydan rahatsız olmayan siyaseten benzeşmiştir. Erdoğan nasıl MHP'yi dizayn etti ise CHP'yide bunlar için dizayn edebilir hayalindedirler. .
Türkiyede aslında neler oluyor? Burjuva diktatörlüğünün bir biçimi olan Burjuva demokrasisi ile artık toplum yönetilemez hale geldi. Demokrasicilik ve parlamentoculuk oyunlarının sonu geldi. Artık faşist diktatörlük zamanı. Merkezi otorite ipin ucunu kaçırmıştır, toplumu yönetebilecek seçmen desteğini Erdoğan hükümeti yıtırmıştır. AKP-MHP zaten demokrasiye inanan partiler değildir. Aslında Türkiye demokrasi konusunda dünya standartlarına uygun kural ve kurumlara sahip değildir. Çünkü partilerde demokratik işleyiş yoktur. Mevcut hükümet uzun zamandır nispi demokrasiyide rafa kaldırmış SİVİL SIKIYÖNETİM uygulamaktadır.
Peki ABD Pentagon,Mosad ve BOP çular şimdi neden azdılar. Hükümet AKP-MHP olduğunu unutup kendini DEVLET sanarak neden devrimci halk güçlerine ve onun lideri Ekrem İmamoğlu'na saldırmaktadır.
Çünkü Tayyıp Erdoğan’ın seçmen desteği %30 larda Ekrem İmamoğlu‘nunki %45-50 lerde. Finalde Ekrem İmamoğlu %60 larla seçilecektir. AKP-MHP-DEM vs bu partilerin Ekrem başkandan rahatsız olmalarını anlıyoruz, bu ırkçı, gerici,milliyetçi partiler CHP'ye Ekrem İmamoğlu'na oy kaybediyorlar. Benim anlamadığım CHP içindeki vekillerine ne oluyor? Neden CHP'nin vekilleri İmamoğlu'ndan rahatsız? Neden Saraçhane'de ve her yerde gençler ayağa kalkıp hükümete karşı direnirken CHP'nin 5-6-7-8 dönem vekilliğini yapanlar bu eylemlere katılmadılar. Türkiye ayağa kalkmış 15-16 milyon seçmen Ekrem İmamoğlu'nu desteklerken 10 Aralıkçıların,CHP içindeki İstanbul burjuvazisinin, İngiliz finans kuruluşlarının CHP'ye yerleştirdikleri önemli ekonomistlerin sesleri çıkmıyor.
NİÇİN, NEDEN?
ÇÜNKÜ Ekrem İmamoğlu çıtayı en üste koydu. CHP'nin ve Türkiye'nin Bir numarası sandığa ÖN SEÇİM’e girdiği yerde herkez her kademede sandığa girmek zorunda kalacaktır. Yanı sayın Ekrem İmamoğlu arı kovanına çomak sokmuş, PARTİ İÇİ DEMOKRASİ’yi ortaya koymuştur. Yani Parti üyeleri artık belirleyici olmuştur. Buna Ekrem başkan DEMOKRASİ DEVRİMİ demiştir. Artık CHP'ye çöreklenmiş siyaset simsarları milletvekili olamıyacaktır. Nerden biliyorum, tabii ki Kocaeli'nden.
CHP'ye kurulan KAYYUM KUMPASI’nın sahibi eski yönetimdir. Yapılacak şey normal delege seçimlerinin ve örgüt seçimlerinin yenilenmesi takviminin başlatılmasıdır.
Sonuç olarak hükümetle giriştiğimiz hesaplaşmada ne yapmak lazım? Parti önderliğinin ve devrimci halk güçlerinin değişimin lideri Ekrem İmamoğlu'nun serbest bırakılması dışında hiçbirşey yapmaması lazım. Hükümetin CHP'ne ve Ekrem başkana karşı başlattığı savaşa karşı her koşulda demokratik kurum ve kuralları sonuna kadar kullanmalıyız.
TBMM sanki varmış gibi meclis başkanlığı seçimi yapılıyor. CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve belediye başkanları tutsakken TBMM çalışıyor görüntüsü vermek tam bir manipülasyondur. Derhal hükümetle olan diyalogları kesilmeli, mecliste kurulan tüm KOMİSYONLARDAN CHP VEKİLLERİ ÇEKİLMELİDİR.
Lanet olsun hükümetin demokrasicilik oyununa.