Mecidiyeköy escort Şişli escort Bakırköy escort Halkalı escort Avcılar escort Şirinevler escort Bahçeşehir escort Taksim escort Beşiktaş escort Kartal escort Kadıköy escort Ümraniye escort Anadolu Yakası escort Maltepe escort Beylikdüzü escort Pendik escort Avrupa yakası escort Adana escort Kocaeli escort Antalya escort Gaziantep escort beşiktaş escort ataköy escort şişli escort eskişehir escort fethiye escort sakarya escort muğla escort malatya escort samsun escort denizli escort konya escort kayseri escort ankara escort bursa escort

Erzurum Evden Eve Nakliyat Aşkale Evden Eve Nakliyat Aziziye Evden Eve Nakliyat Çat Evden Eve Nakliyat Hınıs Evden Eve Nakliyat Horasan Evden Eve Nakliyat İspir Evden Eve Nakliyat Karayazı Evden Eve Nakliyat Karaçoban Evden Eve Nakliyat Köprüköy Evden Eve Nakliyat Narman Evden Eve Nakliyat Palandöken Evden Eve Nakliyat Olur Evden Eve Nakliyat Otlu Evden Eve Nakliyat Pazaryolu Evden Eve Nakliyat Pasinler Evden Eve Nakliyat Şenkaya Evden Eve Nakliyat Tekman Evden Eve Nakliyat Tortum Evden Eve Nakliyat Uzundere Evden Eve Nakliyat Yakutiye Evden Eve Nakliyat

Gebze escort bayan

Kadınlarda Sigara, Obezite, Hareketsizlik Menopozu Erkene Çekiyor

Sağlık (Web Sitesi) - Web Sitesi | 01.09.2025 - 07:08, Güncelleme: 01.09.2025 - 07:08
 

Kadınlarda Sigara, Obezite, Hareketsizlik Menopozu Erkene Çekiyor

Uzmanlar kadın yaşamında önemli bir evre olan menopozu bazı alışkanlıkların ve hareketsizliğin tetikleyerek öne çektiğini belirtiyor.
Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Doç. Dr. Pınar Yalçın Bahat sigara, obezite ve hareketsizlik gibi nedenlerle menopozun giderek daha erken yaşlara kaydığını gözlediklerini söyledi. Menopozda yumurtalıklardan yumurta üretiminin yanı sıra östrojen ve progesteron hormonlarının yapımı da duruyor. Hormonlardaki bu değişiklik, biyolojik, psikolojik ve sosyal çok sayıda sıkıntıya neden olabiliyor. Dünyada ortalama menopoz yaşı 51. Fakat kadınların yüzde 95’i 45-55 yaş arasında menopoza giriyor. Yüzde 5’i 55 yaşından sonra (geç menopoz), yüzde 5’i 40-45 yaş arasında, yüzde 1’i de 40 yaşından önce (erken menopoz) menopoza giriyor. Türkiye’de menopoz yaşı ortalama 46-48. Türkiye ve dünyada menopoz yaşının öne geldiğini vurgulayan Bahat, “Kadın çok kıymetli bir zamanda menopoza giriyor. Bir sürü kadın menopozda yaşadıkları nedeniyle işten ayrılmak zorunda kalıyor. Deliryuma yakın depresyon ve diğer bulguları yaşayan kadınlar var” dedi. Menopoz yaşının öne gelmesinin sebepleri bildik. Bahat epigenetik faktörlerin etkili olduğunu söyledi: “Aile hikayesi varsa zaten o ön planda. Ama epigenetik faktörler arasında sigara, obezite, hareketsiz yaşamı sayabilirim. Bunlar birlikte menopoz yaşını çok ciddi öne alıyor.” Ömrün uzamasıyla kadınlar yaşamlarının üçte birinden fazlasını menopozdan sonra geçiriyor. Uzun yıllar boyunca östrojen ve progesterondan mahrum kalması bu sürecin ve sonrasının iyi yönetilmesini gerektiriyor. Özellikle östrojen hormonu eksikliği erken dönemde ateş basması, terleme, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, sinirlilik vs. yol açıyor. Menopozdan sonraki 10-15 yılda, östrojenin koruyucu etkisi tamamen ortadan kalktığı için bu kez kemik erimesi, kalp krizi, inme, demans riski göz ardı edilemeyecek kadar artıyor. 25 yıl önceki araştırmanın izleri sürüyor Dr. Bahat menopoz sürecini ve hormon tedavileri süreci hakkında verdiği bilgiler söyle: 2002’ye kadar menopoza giren hemen her kadın için hormon tedavisi öneriliyordu. Ancak WHI (Women’s Health Initiative) çalışmasının sonuçlarının açıklanması tıp dünyasında büyük bir kırılma yarattı. Ortalama yaşı 63, beş yıl ve daha uzun süredir menopozda, pek çoğunda kronik sağlık sorunları bulunan ve sigara içen kadınlara yüksek dozda sentetik hormon verilerek yapılan bu çalışmanın sonuçları tartışmalı da olsa bir süre paradigmaları değiştirdi. Araştırmaya göre, hormon tedavisi meme kanseri, emboli, inme risklerini artırıyordu. Hatta o kadar riskli bulundu ki kadınlara daha fazla hormon vermemek için araştırma yarıda kesildi. Tüm handikaplarına rağmen araştırmanın sonuçları kısa zamanda Türkiye’ye de yansıdı. Kadınları meme kanseri olma korkusu sardı. Hormon tedavileri bırakıldı. Menopoz klinikleri hızla kapatıldı. Hekimler reçetelemekten korktu. Kadınlarsa bu zor süreçlerinde kendileri ve sorunlarıyla baş başa kaldı. Ancak aradan geçen yaklaşık çeyrek yılda yeni araştırmalar çıktı. Biyoeşdeğer hormonlar seçenekler arasında güçlendi, süreci destekleyen başka yöntemler geldi. Menopoz tedavileri giderek kişiselleştirildi. Yine de pek çok kadın korkudan, hormon almaktansa zorluk yaşamayı tercih ediyor. Yıllar içinde başka yararları gösterildi Kanser hikayesi olan kadınlara bu tedavileri vermediklerini belirten Bahat, şunları söyledi: “Araştırmadaki kadınların ortalama yaşı 60 üstüydü. Bizse menopozun ilk 10 yılı vermiyorsak, sonraki 10 yılda da vermiyoruz. Ayrıca araştırmada hormonlar hem verilmemesi gereken zamanda hem de çok yüksek dozlarda verilmiş. Diğer yandan o kadar yanlış kullanıma rağmen kolon kanseri, kalp damar rahatsızlıkları, kemik kırıklarına karşı koruyucu olduğunu da görülmüştü. Son çalışmalardaysa östrojeni hep kadınlıkla bağdaştırsak da en fazla reseptörünün (almacı) beynimizde olduğu gösterildi. Yani demans, unutkanlık ve Alzheimer ile birebir ilişkisi var. Hormon tedavileri önemini koruyor.” ‘Menopozu geciktirmiyoruz’ Menopozda hormon tedavilerinin yaşlanmayı önlemek için verildiği algısı yaygın. Buna karşılık bazı kadınlar ‘ben doğal yaşlanmak istiyorum’ diyor. Bahat aslında tedavilerle doğal yaşlanmanın engellenmediğini söyledi: “Doğalı yaşıyoruz. Menopozu geciktirmiyoruz. Sadece çok düşen hormonları belli bir seviyeye getiriyoruz ki vücut buna uyum sağlasın. Yaşlanmak da bir süreç. Ama kadının hayat kalitesini artırmak için hormon tedavisini vermemiz gerekiyor.” Menopoz tedavileri denince genellikle akla östrojen geliyor. Oysa progesteron ve hatta testosteron da eş zamanlı olarak süreçte rol oynuyor. Bahat “Östrojen düşmeye başlayınca bu iki hormonda da dengesizlik oluyor. Çoğu zaman testosteron da düşmeye başlıyor. Vücudumuzda hepsinin bir görevi var. Östrojen, progesteron ve testosteron çok ciddi dalgalanınca vücut tepetaklak oluyor. Çoğu zaman pek çok bulguyu östrojen düzeltiyor. Progesteron biraz daha yardımcısı gibi oluyor. Eskiden rahmi korumak (kalınlaşmasın diye) için progesteron verirdik. Artık örneğin uyku problemi varsa, rahimi olsun ya da olmasın östrojenin yanına progesteronu ekliyoruz.” Kas kitlesi testosteronla korunuyor Bahat östrojen ve progesteronun yanına testosteronun eklenmesinin başka durumlarda da önemli olduğunu anlattı.  Bazı kadınların cinsel yaşamlarında sorun olmadığını söyleyerek testosteron istemediğini belirten Bahat, “Testosteronun duygu durumuna etkisi çok büyük” dedi. Bir başka önemsediği etkisi kas kütlesi üzerinde. Kasları korumak için de kullanılıyor: “Çünkü menopoza girince bir kilo artışı, karın çevresinde yağlanma olur. Aslında orada ana sorun yemek değil, yakmada. Büyük kas kütlesi olanlar çok yakar. ‘Üst bacak kası güçlü kadının beli ince olur’ deriz. Kasları korumak için düşük dozda testosterona ihtiyacımız var. Önce kademeli östrojen ve progesterona başlıyoruz. Üç-dört ay sonra kadın için uygunsa testosteronu ekliyoruz.” Her reçete kişiye özel Hormon tedavisini kişiye özel planladıklarını vurguladı. Kimi hastada biyoeşdeğer, kiminde sentetik hormonlar işe yarıyor. Ancak döviz fiyatlarındaki artışa rağmen ilaç kurunun reelin altında kalması firmaların Türkiye’den bazı ilaçlarını çekmesine yol açıyor. Diğer yandan zaten Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) karşılamıyor. Bunların arasında menopozda kullanılan biyo eşdeğer ilaçlar var. Bahat, “Menopozdaki bütün kadınların farklı ihtiyaçlarını karşılayacak ilaçlar üretiliyor. Sadece erişim ile ilgili sıkıntılar var. Biyoeşdeğer dediğimiz jelleri, bantları çok sık kullanıyoruz. Ama mesela bantlar artık Türkiye’de yok. Hormon replasman tedavisinde elimiz ayağımız olan pek çok ilaç piyasadan çekildi. Şu an elimizde birkaç hap ve jel kaldı. Olanları de devlet karşılamadığı için vermek istediğimiz ama tamamen ekonomik nedenlerle alamayan pek çok kadın var. Aslında firmalar çekileceklerini de açıkladılar.  Ama biz bunun için hiçbir önlem almadık maalesef. Dışarıdan getirebilen getiriyor. Bir şekilde temin etmeye çalışanlar, sekiz avroluk ilaca 3 bin lira civarında para ödüyor. ” ‘Süreyi hasta-hekim birlikte belirliyor’ Bahat sürecin yönetimiyle ilgili ayrıca şunları anlattı: *Kılavuzlar bu tedavilere hekimle hastaların kendisinin karar vermesi gerektiğini söylüyor. Hasta devam etmek istemezse bırakabilir tabii ki ama 15-20 yıl kadar, güvenle kullanabileceğini görebiliyoruz. *Ama kullanım şekli tamamen bireysel. Yani aynı yaşta, aynı profilde iki kadına şikayetlerinin farklılığına göre hem dozu farklılaştırıyoruz hem de alınma yolunu. Tamamen bireyselleştirilmiş tedavi uyguluyoruz. *Hormon tedavisi bir hekimin verip ‘Bir tedavi verdim, çekildim’ diyebileceği bir tedavi değil. Hasta ve hekimin iyi işbirliği yapıp çok sıkı takip edilmesi gerekiyor. *Memelerin ultrasonografi ve mamografiyle kontrolü önemli. Mümkünse bu kontroller aynı radyoloji uzmanı tarafından, yılda bir yapılmalı. Gerekli görülürse ultrasonografiyle altı ayda bir bakılabilir. *Bugün biliyoruz ki alınan hormondan bağımsız olarak yaşam tarzı ve fazla kilo kanser olmada belirleyici. ‘Hormon almaktan korkuyorum’ deyip sigara kullanan çok kadın var. *Biz kadın doğum uzmanları rahim duvarı kalınlığını ölçüyoruz. Değişiklik olup olmadığına bakıyoruz. Ama beklenmeyen, ara kanama halinde hekime başvurmak gerekiyor. *Menopozda ilk bulgulardan biri uykudaki bozulma. İkinci en sık başvurulan hekim kardiyologlar. Çünkü östrojenin düşmesine bağlı taşikardi çok görüyoruz. *Kreatinin uyku, kas üzerine çok güzel etkisi var. Ama kreatin kafaya göre kullanılabilecek bir takviye değil. Mutlaka böbrek sağlığınızı çok iyi olduğu bilinmeli. Ve dozajlama yapılırken de yine böbrek değerleri mutlaka hekim tarafından takip edilmeli. Bazı kadınlar için çok doğru olmayabilir. Çünkü ödem yapıcı. Ödemi sevmiyoruz. *Küçük ağırlıklı egzersiz kasları ve kemikleri korumak için çok önemli. Ancak bu egzersizleri yaparken pelvik taban kasları korunmalı. Kontrolsüz egzersizler ciddi sarkma ve idrak kaçırma sorunlarına yol açıyor. *Stresi yönetmek önemli. En basitinden nefes egzersizi bunun için yardımcı olabilir. 
Uzmanlar kadın yaşamında önemli bir evre olan menopozu bazı alışkanlıkların ve hareketsizliğin tetikleyerek öne çektiğini belirtiyor.

Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Doç. Dr. Pınar Yalçın Bahat sigara, obezite ve hareketsizlik gibi nedenlerle menopozun giderek daha erken yaşlara kaydığını gözlediklerini söyledi.

Menopozda yumurtalıklardan yumurta üretiminin yanı sıra östrojen ve progesteron hormonlarının yapımı da duruyor. Hormonlardaki bu değişiklik, biyolojik, psikolojik ve sosyal çok sayıda sıkıntıya neden olabiliyor.

Dünyada ortalama menopoz yaşı 51. Fakat kadınların yüzde 95’i 45-55 yaş arasında menopoza giriyor.

Yüzde 5’i 55 yaşından sonra (geç menopoz), yüzde 5’i 40-45 yaş arasında, yüzde 1’i de 40 yaşından önce (erken menopoz) menopoza giriyor. Türkiye’de menopoz yaşı ortalama 46-48.

Türkiye ve dünyada menopoz yaşının öne geldiğini vurgulayan Bahat, “ Kadın çok kıymetli bir zamanda menopoza giriyor. Bir sürü kadın menopozda yaşadıkları nedeniyle işten ayrılmak zorunda kalıyor. Deliryuma yakın depresyon ve diğer bulguları yaşayan kadınlar var” dedi.

Menopoz yaşının öne gelmesinin sebepleri bildik. Bahat epigenetik faktörlerin etkili olduğunu söyledi: “Aile hikayesi varsa zaten o ön planda. Ama epigenetik faktörler arasında sigara, obezite, hareketsiz yaşamı sayabilirim. Bunlar birlikte menopoz yaşını çok ciddi öne alıyor.”

Ömrün uzamasıyla kadınlar yaşamlarının üçte birinden fazlasını menopozdan sonra geçiriyor. Uzun yıllar boyunca östrojen ve progesterondan mahrum kalması bu sürecin ve sonrasının iyi yönetilmesini gerektiriyor.

Özellikle östrojen hormonu eksikliği erken dönemde ateş basması, terleme, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, sinirlilik vs. yol açıyor. Menopozdan sonraki 10-15 yılda, östrojenin koruyucu etkisi tamamen ortadan kalktığı için bu kez kemik erimesi, kalp krizi, inme, demans riski göz ardı edilemeyecek kadar artıyor.

25 yıl önceki araştırmanın izleri sürüyor

Dr. Bahat menopoz sürecini ve hormon tedavileri süreci hakkında verdiği bilgiler söyle:

2002’ye kadar menopoza giren hemen her kadın için hormon tedavisi öneriliyordu. Ancak WHI (Women’s Health Initiative) çalışmasının sonuçlarının açıklanması tıp dünyasında büyük bir kırılma yarattı.

Ortalama yaşı 63, beş yıl ve daha uzun süredir menopozda, pek çoğunda kronik sağlık sorunları bulunan ve sigara içen kadınlara yüksek dozda sentetik hormon verilerek yapılan bu çalışmanın sonuçları tartışmalı da olsa bir süre paradigmaları değiştirdi.

Araştırmaya göre, hormon tedavisi meme kanseri, emboli, inme risklerini artırıyordu. Hatta o kadar riskli bulundu ki kadınlara daha fazla hormon vermemek için araştırma yarıda kesildi.

Tüm handikaplarına rağmen araştırmanın sonuçları kısa zamanda Türkiye’ye de yansıdı. Kadınları meme kanseri olma korkusu sardı. Hormon tedavileri bırakıldı. Menopoz klinikleri hızla kapatıldı. Hekimler reçetelemekten korktu. Kadınlarsa bu zor süreçlerinde kendileri ve sorunlarıyla baş başa kaldı.

Ancak aradan geçen yaklaşık çeyrek yılda yeni araştırmalar çıktı. Biyoeşdeğer hormonlar seçenekler arasında güçlendi, süreci destekleyen başka yöntemler geldi. Menopoz tedavileri giderek kişiselleştirildi. Yine de pek çok kadın korkudan, hormon almaktansa zorluk yaşamayı tercih ediyor.

Yıllar içinde başka yararları gösterildi

Kanser hikayesi olan kadınlara bu tedavileri vermediklerini belirten Bahat, şunları söyledi: “Araştırmadaki kadınların ortalama yaşı 60 üstüydü. Bizse menopozun ilk 10 yılı vermiyorsak, sonraki 10 yılda da vermiyoruz.

Ayrıca araştırmada hormonlar hem verilmemesi gereken zamanda hem de çok yüksek dozlarda verilmiş.

Diğer yandan o kadar yanlış kullanıma rağmen kolon kanseri, kalp damar rahatsızlıkları, kemik kırıklarına karşı koruyucu olduğunu da görülmüştü.

Son çalışmalardaysa östrojeni hep kadınlıkla bağdaştırsak da en fazla reseptörünün (almacı) beynimizde olduğu gösterildi.

Yani demans, unutkanlık ve Alzheimer ile birebir ilişkisi var. Hormon tedavileri önemini koruyor.”

‘Menopozu geciktirmiyoruz’

Menopozda hormon tedavilerinin yaşlanmayı önlemek için verildiği algısı yaygın. Buna karşılık bazı kadınlar ‘ben doğal yaşlanmak istiyorum’ diyor. Bahat aslında tedavilerle doğal yaşlanmanın engellenmediğini söyledi: “Doğalı yaşıyoruz. Menopozu geciktirmiyoruz. Sadece çok düşen hormonları belli bir seviyeye getiriyoruz ki vücut buna uyum sağlasın.

Yaşlanmak da bir süreç. Ama kadının hayat kalitesini artırmak için hormon tedavisini vermemiz gerekiyor.”

Menopoz tedavileri denince genellikle akla östrojen geliyor. Oysa progesteron ve hatta testosteron da eş zamanlı olarak süreçte rol oynuyor. Bahat “Östrojen düşmeye başlayınca bu iki hormonda da dengesizlik oluyor.

Çoğu zaman testosteron da düşmeye başlıyor. Vücudumuzda hepsinin bir görevi var.

Östrojen, progesteron ve testosteron çok ciddi dalgalanınca vücut tepetaklak oluyor. Çoğu zaman pek çok bulguyu östrojen düzeltiyor. Progesteron biraz daha yardımcısı gibi oluyor.

Eskiden rahmi korumak (kalınlaşmasın diye) için progesteron verirdik. Artık örneğin uyku problemi varsa, rahimi olsun ya da olmasın östrojenin yanına progesteronu ekliyoruz.”

Kas kitlesi testosteronla korunuyor

Bahat östrojen ve progesteronun yanına testosteronun eklenmesinin başka durumlarda da önemli olduğunu anlattı.  Bazı kadınların cinsel yaşamlarında sorun olmadığını söyleyerek testosteron istemediğini belirten Bahat, “Testosteronun duygu durumuna etkisi çok büyük” dedi.

Bir başka önemsediği etkisi kas kütlesi üzerinde. Kasları korumak için de kullanılıyor: “Çünkü menopoza girince bir kilo artışı, karın çevresinde yağlanma olur. Aslında orada ana sorun yemek değil, yakmada.

Büyük kas kütlesi olanlar çok yakar. ‘Üst bacak kası güçlü kadının beli ince olur’ deriz. Kasları korumak için düşük dozda testosterona ihtiyacımız var. Önce kademeli östrojen ve progesterona başlıyoruz. Üç-dört ay sonra kadın için uygunsa testosteronu ekliyoruz.”

Her reçete kişiye özel

Hormon tedavisini kişiye özel planladıklarını vurguladı. Kimi hastada biyoeşdeğer, kiminde sentetik hormonlar işe yarıyor. Ancak döviz fiyatlarındaki artışa rağmen ilaç kurunun reelin altında kalması firmaların Türkiye’den bazı ilaçlarını çekmesine yol açıyor.

Diğer yandan zaten Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) karşılamıyor. Bunların arasında menopozda kullanılan biyo eşdeğer ilaçlar var. Bahat, “Menopozdaki bütün kadınların farklı ihtiyaçlarını karşılayacak ilaçlar üretiliyor. Sadece erişim ile ilgili sıkıntılar var.

Biyoeşdeğer dediğimiz jelleri, bantları çok sık kullanıyoruz. Ama mesela bantlar artık Türkiye’de yok. Hormon replasman tedavisinde elimiz ayağımız olan pek çok ilaç piyasadan çekildi. Şu an elimizde birkaç hap ve jel kaldı.

Olanları de devlet karşılamadığı için vermek istediğimiz ama tamamen ekonomik nedenlerle alamayan pek çok kadın var.

Aslında firmalar çekileceklerini de açıkladılar.  Ama biz bunun için hiçbir önlem almadık maalesef.

Dışarıdan getirebilen getiriyor.

Bir şekilde temin etmeye çalışanlar, sekiz avroluk ilaca 3 bin lira civarında para ödüyor. ”

‘Süreyi hasta-hekim birlikte belirliyor’

Bahat sürecin yönetimiyle ilgili ayrıca şunları anlattı:

*Kılavuzlar bu tedavilere hekimle hastaların kendisinin karar vermesi gerektiğini söylüyor. Hasta devam etmek istemezse bırakabilir tabii ki ama 15-20 yıl kadar, güvenle kullanabileceğini görebiliyoruz.

*Ama kullanım şekli tamamen bireysel. Yani aynı yaşta, aynı profilde iki kadına şikayetlerinin farklılığına göre hem dozu farklılaştırıyoruz hem de alınma yolunu. Tamamen bireyselleştirilmiş tedavi uyguluyoruz.

*Hormon tedavisi bir hekimin verip ‘Bir tedavi verdim, çekildim’ diyebileceği bir tedavi değil. Hasta ve hekimin iyi işbirliği yapıp çok sıkı takip edilmesi gerekiyor.

*Memelerin ultrasonografi ve mamografiyle kontrolü önemli. Mümkünse bu kontroller aynı radyoloji uzmanı tarafından, yılda bir yapılmalı. Gerekli görülürse ultrasonografiyle altı ayda bir bakılabilir.

*Bugün biliyoruz ki alınan hormondan bağımsız olarak yaşam tarzı ve fazla kilo kanser olmada belirleyici. ‘Hormon almaktan korkuyorum’ deyip sigara kullanan çok kadın var.

*Biz kadın doğum uzmanları rahim duvarı kalınlığını ölçüyoruz. Değişiklik olup olmadığına bakıyoruz. Ama beklenmeyen, ara kanama halinde hekime başvurmak gerekiyor.

*Menopozda ilk bulgulardan biri uykudaki bozulma. İkinci en sık başvurulan hekim kardiyologlar. Çünkü östrojenin düşmesine bağlı taşikardi çok görüyoruz.

*Kreatinin uyku, kas üzerine çok güzel etkisi var. Ama kreatin kafaya göre kullanılabilecek bir takviye değil. Mutlaka böbrek sağlığınızı çok iyi olduğu bilinmeli. Ve dozajlama yapılırken de yine böbrek değerleri mutlaka hekim tarafından takip edilmeli. Bazı kadınlar için çok doğru olmayabilir. Çünkü ödem yapıcı. Ödemi sevmiyoruz.

*Küçük ağırlıklı egzersiz kasları ve kemikleri korumak için çok önemli. Ancak bu egzersizleri yaparken pelvik taban kasları korunmalı. Kontrolsüz egzersizler ciddi sarkma ve idrak kaçırma sorunlarına yol açıyor.

*Stresi yönetmek önemli. En basitinden nefes egzersizi bunun için yardımcı olabilir. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kocaelidetay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Adana escort Çukurova escort Seyhan escort Ankara escort Mamak escort Etimesgut escort Polatlı escort Pursaklar escort Haymana escort Çankaya escort Keçiören escort Sincan escort izmir escort aliağa escort balçova escort bayındır escort bayraklı escort bergama escort beydağ escort bornova escort buca escort çeşme escort çiğli escort dikili escort foça escort gaziemir escort güzelbahçe escort karabağlar escort karaburun escort karşıyaka escort kemalpaşa escort kiraz escort kınık escort konak escort menderes escort menemen escort narlıdere escort ödemiş escort seferihisar escort selçuk escort tire escort torbalı escort urla escort bostanlı escort mavişehir escort alsancak escort üçyol escort bursa escort altınşehir escort gemlik escort görükle escort gürsu escort inegöl escort kestel escort mudanya escort nilüfer escort orhangazi escort soğanlı escort yıldırım escort antalya escort akseki escort aksu escort belek escort demre escort döşemealtı escort elmalı escort finike escort gazipaşa escort gündoğmuş escort ibradı escort kaş escort kemer escort kepez escort konyaaltı escort korkuteli escort kumluca escort lara escort manavgat escort muratpaşa escort serik escort alanya escort Eskişehir escort Gaziantep escort Şahinbey escort Nizip escort Şehitkamil escort İstanbul escort Merter escort Nişantaşı escort Şerifali escort Maltepe escort Sancaktepe escort Eyüpsultan escort Şişli escort Kayaşehir escort Büyükçekmece escort Beşiktaş escort Mecidiyeköy escort Zeytinburnu escort Sarıyer escort Bayrampaşa escort Fulya escort Beyoğlu escort Başakşehir escort Tuzla escort Beylikdüzü escort Pendik escort Bağcılar escort Ümraniye escort Üsküdar escort Esenyurt escort Küçükçekmece escort Esenler escort Güngören escort Kurtköy escort Bahçelievler escort Sultanbeyli escort Ataşehir escort Kağıthane escort Fatih escort Çekmeköy escort Çatalca escort Bakırköy escort Kadıköy escort Avcılar escort Beykoz escort Kartal escort şirinevler escort Kayseri escort Kocaeli escort Gebze escort İzmit escort Malatya escort Manisa escort Mersin escort Yenişehir escort Mezitli escort Erdemli escort Silifke escort Akdeniz escort Anamur escort tarsus escort Muğla escort Bodrum escort Milas escort Dalaman escort Marmaris escort Fethiye escort Datça escort Samsun escort Atakum escort İlkadım escort Aydın escort Bolu escort Denizli escort Diyarbakır escort Düzce escort Konya escort Kütahya escort Sakarya escort