Gazze Sonrası Dünyada Antisemitizm Yükselişe Geçti.
Gazze Sonrası Dünyada Antisemitizm Yükselişe Geçti.
Bağımsız kurumların yayımladığı raporlar, 7 Ekim 2023’ten sonra antisemitizmin son yılların en yüksek seviyesine ulaştığını ortaya koyuyor.
Bugün, Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları öncülüğündeki Filistinli direniş gruplarının 7 Ekim 2023’te İsrail’e karşı başlattığı “Aksa Tufanı Operasyonu”nun yıldönümü.
O tarihten itibaren İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 66 bini, yaralı sayısı ise 168 bini geçti. Gazze Şeridi’nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.
İsrail gazetesi Maariv ise 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarda en az 900 İsrailli asker ve polisin hayatını kaybettiğini, 16 bin askerin ise yaralandığını açıkladı. Yaralıların yüzde 93’ünü erkekler, yüzde 7’sini ise kadınlar oluşturuyor. Bunlardan 8 bin 600’ü fiziksel, 7 bin 500’ü ise travma sonrası stres bozukluğu, anksiyete, depresyon ve uyum sorunları gibi psikolojik rahatsızlıklardan mustarip.
Gazete, verilerini İsrail Ordu Bakanlığı Rehabilitasyon Bölümü’ne dayandırıyor; ancak açıklanan sayıların “daha fazla” olduğu gerekçesiyle güvenilirliği uluslararası kamuoyunda tartışmalı.
Maariv haberinde ayrıca Devlet Denetleme Kurulu’nun raporuna da dikkat çekiyor. Raporda, savaşın İsrail toplumunda büyük bir psikolojik kriz yarattığı ve en az 3 milyon kişinin depresyon, anksiyete ve travma sonrası stres bozukluğu belirtileri geliştirebileceği belirtildi.
İsrail’in saldırılarının neden olduğu ölü ve yaralı sayılarının ötesinde, savaşın sosyolojik olarak halklar arasındaki düşmanlığı derinleştirdiği ve ayrımcılığı beslediği de bir gerçek.
Sinagog saldırıları
Bağımsız kurumların yayımladığı raporlar, 7 Ekim 2023’ten sonra dünya genelinde antisemitizmin son yılların en yüksek seviyesine ulaştığını ortaya koyuyor.
Raporlara göre antisemitik saldırılar yalnızca fiziksel şiddetle sınırlı kalmayıp, tehdit ve taciz gibi farklı biçimlerde de kendini gösteriyor.
En yakın örneklerden biri, bu yıl 1 Ekim akşamına denk gelen Yom Kippur (Yahudilerin en kutsal bayramı) sırasında İngiltere’nin Manchester kentinde yaşandı. Heaton Park Sinagogu yakınında düzenlenen saldırıda Adrian Daulby (53) ve Melvin Cravitz (66) hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Saldırgan Jihad al Shamie önce arabasını kaldırımdaki insanlara sürdü, ardından bıçakla etrafa saldırdı. Greater Manchester Polisi olayı “terör saldırısı” olarak nitelendirdi.
Bir diğer örnek ise Fransa’nın başkenti Paris’te, geçtiğimiz haziran ayında yaşandı. Şehirdeki Marais semti ve 20. bölgede tespit edilen üç kişi; üç sinagog, bir Yahudi restoranı ve bir Holokost anıtına yeşil boya püskürttü.
Ekim 2023’te de Paris ve çevresinde yaşayan Yahudilerin evlerine ve duvarlara düzinelerce Davud Yıldızı çizildi.
Söz konusu saldırıları göz önünde bulunduran uzmanlar, küresel ölçekte antisemitizmin hâlâ ciddi bir tehdit unsuru olduğunu vurguluyor.
Türkiye’deki yansımaları
Antisemitik saldırılar, Türkiyeli Yahudileri de hedef aldı. İstanbul Bozdağan Kemeri Caddesi’nde bulunan bir sahaf, Ekim 2023’te kapısına “Yahudiler giremez” (Jews not allowed) yazılı bir pankart astı. Pankartta ayrıca İsrail bayrağı üzerine çarpı işareti kondu.
Bir grup doktor, Kasım 2023’te, Or-ahayim Balat Musevi Hastanesi yakınlarında nöbet tutacağını duyurdu. Doktorlar, Filistin’e destek için ‘kanlı’ önlükleriyle her cumartesi sessiz yürüyüş yapacaklarını belirtti. Hastane, olası tehdit ve saldırıya dair kurumsal hesabından yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Sultan Abdülhamid'in fermanı ile kurulduğu 1898 yılından itibaren kapısından içeri giren her hastaya özveriyle, en hassas şekilde hizmet veren, Türkiye’mizin en eski sağlık kuruluşlarından hastanemizin hedef gösterilmesini kınıyoruz.”
Judeo-Espanyol dilinden adını alan Avlaremoz haber mecrası, 2024’te Türkiye’de yaşanan antisemitik vakaları incelediği çalışmasında, çocuğuna “Yahudileri öldürmeyi” öğreten ve bunu sosyal medyada paylaşan babayı, İstanbul’da Adolf Hitler’in ölüm yıldönümü dolayısıyla lokma dağıtılmasını, Türkiye Gazetesi’nin 4 bin Türkiyeli Yahudinin Gazze’de savaştığına dair gerçeği yansıtmayan haberini, Abdurrahman Uzun’un komplo teorileriyle Türkiye’deki sinagogları hedef almasını ve Yeni Şafak Gazetesi’nin “Kan İftirası” başlıklı haberini örnek gösterdi.
7 Ekim’in bir önceki yıldönümünde, İzmir’in Konak ilçesindeki tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda yer alan iki sinagoga antisemit saldırı düzenlendi. La Sinyora ve Algazi (Algaze) sinagoglarının kapılarına boyayla “kanlı el” işaretleri çizildi; La Sinyora Sinagogu’nun kapısına ayrıca “5.60” yazıldı. Saldırıyla ilgili bianet’e konuşan İzmir Yahudi Kültür Mirası Projesi Koordinatörü Nesim Bencoya, kendisine bunun bir Kur’an ayeti olduğunun iletildiğini aktardı.
Türkiye’deki antisemit saldırılar arasında en bilinen örneklerden biri, İsrail-Türkiye vatandaşı şarkıcı Linet Menaşi ya da bilinen adıyla Linet’e yöneltilen saldırılar oldu. Şarkıcı, sosyal medya paylaşımları ve Filistin- İsrail Savaşı’na dair “suskunluğu” gerekçe gösterilerek uzun süre hedef gösterildi.
Linet’in İsrail’de askerlik yaptığı söylentileri, Sefarad Yahudisi olması ve çifte vatandaşlığı, sosyal medyada yürütülen açık bir linç kampanyasına dönüştü. Şarkıcının can güvenliğini tehdit eden söylemler ve paylaşımlar, Yahudi kimliğini kriminalleştiren bir çizgide yer aldı. İddiaya göre Linet, 7 Ekim 2023 sonrası sosyal medya paylaşımlarından birinde Hamas’ı “terörist” olarak nitelendirdi. O dönemde “ İsrail destekçisi Siyonist” gibi ithamlarla hedef gösterilen Linet, “Bu kadar acı yaşanırken kendimi ifade etmek zorunda kalmak bile acının başka bir şekli,” dedi.
Bu yıl ise şarkıcının 17 Mayıs’taki İstanbul konseri, bir grubun protestosu nedeniyle iptal edildi. Göstericiler, eylemde “Katil Linet, Türkiye’den defol” sloganları attı.
Antisemitizm nedir?
Yahudilere karşı duyulan düşmanlık, nefret, önyargı veya ayrımcılık. Bu tür pozisyonlarda konumlanan kişiye ise antisemit deniyor. Antisemitizm bir tür ırkçılık.
Her ne kadar etimolojisi antisemitizmin tüm Sami halklarına yönelik olabileceğini ima etse de terim ortaya çıkışından itibaren sadece Yahudilere yönelik saldırganlığı belirtmek için kullanıldı.
Antisemitizm, Yahudilere karşı gösterilen münferit nefret ve ayrımcılıktan kalabalık grupların, hatta polis ve askerin tüm bir Yahudi cemaatine yönelik örgütlü saldırılarına kadar geniş bir yelpazede meydana gelebilir. En önemli örnekleri arasında, 1096’daki Birinci Haçlı Seferi, İspanyol Engizisyonu, Yahudilerin 1290’da İngiltere’den, 1492’de İspanya’dan ve 14972de Portekiz’den çıkarılmaları, çeşitli pogromlar ve Nazi Almanyası’nın gerçekleştirdiği Holokost (Yahudi Soykırımı) gösterilebilir.
Butler vakası
Öte yandan, antisemitizm günümüzde siyasi ve ideolojik bir araç hâline de getirilebiliyor.
Eleştiriyi susturma, eleştiri ile suç arasında çizgiyi belirsizleştirme ve politik tartışmaları belirli bir yönlendirmeye tabi kılma gibi uygulamalar, antisemitizmin modern kullanım biçimlerinden biri.
Bunun en dikkat çekici örneklerinden biri, Judith Butler vakası.
Yahudi felsefeci, feminizm ve queer teorisyeni Judith Butler, Kasım 2023’te kamuya açık etkinlikler için Almanya’ya gitmek istemediğini açıkladı. Butler, haftalık Die Zeit gazetesine gönderdiği e-postada, savaş konusundaki eleştirilerin agresif ve antisemit olarak nitelendirilmesine değinerek “altta yatan tehdit duygusu”ndan söz etti.
2020 yılındaki Berlin’de katıldığı bir etkinliği hatırlatan Butler, “Bu tür etkinliklerin güvenlik maliyetleri çok yüksek. Bu yükü ev sahiplerine yüklemek istemiyorum. Ayrıca kapıda güvenlik görevlilerinin bulunması gereken bir yerde konuşmak da istemiyorum,” dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.