DİSK, Konfederasyonun 12 Davalarının Hafızalarını Kayda Aldı.
DİSK, Konfederasyonun 12 Davalarının Hafızalarını Kayda Aldı.
DİSK, "tarihimiz geçmiş değil, gelecek" diyerek 12 Eylül karanlığında direnenlerin arşiv hafızasını oluşturmak için kayda aldı.
DİSK, "tarihimiz geçmiş değil, gelecek" diyerek 12 Eylül karanlığında direnenlerin hafızasını kayda aldı. Toplanan belgeler, arşivler ve tanıklıklarla sadece bir sendikanın değil; işçi sınıfının acı, direniş ve dayanışma tarihi de kayıtlara geçti.
Osman Özkan, 12 Eylül 1980 sonrası DİSK Davası'nda yargılanan isimlerden biriydi. 14 Nisan 1982'deki duruşmasından bir gün önce 16 yaşındaki kızını kaybetti. Cenazeye katılmasına izin verilmedi. Kızının cenazesi tutuklu bulunduğu Davutpaşa Cezaevi (Kışlası) önüne getirildi. Osman Özkan kızını son kez burada gördü. Bu acıyı ne kendisi ne de ailesi hiç unutmadı. Bundan dolayı DİSK davasının savcısını hiç affetmedi. Yıllar sonra yaptığı savunmasında, bunu kayda da geçirdi "Asla affetmeyeceğim" dedi.
DİSK'in Onur Kurulu üyesi ve Lastik-İş sendikası Yönetim Kurulu üyesi Osman Özkan, bugün DİSK tarihinde onur ve gururla anılıyor. Hafızanın adaleti ki, savcının adını ise kimse bilmiyor.
DİSK Davası, işçi sınıfının örgütlü gücüne yönelik en kapsamlı siyasi saldırı. Ancak bir sendika davasından ibaret değil; mücadelenin, dayanışmanın yanı sıra acıların, travmalarında da tarihi.
12 Eylül sabahı, beş general yönetime el koydu. Meclis’i feshetti, anayasayı askıya aldı, siyasi partileri kapattı. Hedeflerinden biri de Devrimci İşçi Sendikalar Konfederasyon’uydu. Kayyım atadı, mal varlıklarına el koydu, bağlı sendikaların faaliyetleri durduruldu, üyeleri gözaltına alındı, 100 günü aşkın işkence yapıldı, 78 yöneticinin idamı istendi, toplamda bin 477 kişi yargılandı.
Darbe - dava - dayanışma
Sosyal politikacı Aziz Çelik, 58 yıllık DİSK tarihinin 24 yılını, 8 yıllık bir çalışmayla 3 ciltte topladı. Son ciltte 12 Eylül rejiminin en kapsamlı yargılamalarından DİSK Davasını belgesel bir anlatımla kayıt altına aldı. Dava belgeleri ve gazete arşivleriyle birlikte; kişisel tanıklıklar ve insan hikayeleri üzerinden acıları, hasreti, umudu da not düştü. Kitap bu açıdan sadece bir kurumun değil; bir sınıfın, bir halkın da tarihi aynı zamanda.
DİSK'in Tarihi 1967-1975 yılları arası Kuruluş - Direniş - Varoluş, 1975-1980 arası Dayanışma - Direniş - Umut temasıyla hazırlanmıştı, 1980-1991 arası dönemi kapsayan son cildin teması ise Darbe - Dava - Dayanışma oldu. Çelik’in anlatımıyla kitap, nesnel ancak tarafsız değil. DİSK davasında haksız yere yargılanan ve direnenlerin safından ele alındı.
"Yargılananların tarafında"
DİSK Tarihi 3. cilt kitap tanıtımında konuşan Prof. Aziz Çelik, kitabın kapsamına ilişkin " DİSK Davasını yalnızca bir hukuki süreç veya dava dosyası olarak değil, Türkiye işçi sınıfına ve sendikal haklara yönelik bir ekonomik ve siyasi darbenin bir parçası olarak ele aldık. Bu sebeplerle DİSK Davasını yargılananların tarafında durarak kaleme aldık" dedi.
"Siz ancak benim ceketimi asarsınız"
Tanıtım toplantısının açılışında konuşan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu da, 12 Eylül'de idama varan yüksek cezalandırmalar karşısında dönemin Genel Başkanı Abdullah Baştürk'ün askeri savcıya söylediği "Siz ancak benim ceketimi asarsınız" sözünü hatırlattı ve şunları söyledi:
" DİSK davası bir hukuk davası değildi. Bu dava açık bir siyaseten yok etme operasyonuydu. Maalesef tarih bugün de tekrar ediyor. Darbe dönemlerinin zulmünü aratmayan örnekler yaşanmaya devam ediyor. Ama bu kitap sadece zulmü anlatmıyor. Aynı zamanda bir direnişin, bir onurun, bir dayanışmanın destanını yazıyor. Direniş ve dayanışmayı belgeliyor."
" 12 Eylül hala yürürlükte"
Davasının ardından DİSK'e kayyım atanmasını ve mal varlıklarına el konulmasını hatırlatan Çerkezoğlu, " 12 Eylül bugün hala yürürlükte olan bir düzendir. Grev hakkı bugün hala fiilen kullanılamıyor. Sendikalaşma oranı yüzde 14'ün altında, toplu sözleşme kapsamı yüzde 7'lerde" sözleriyle iktidarı eleştirdi.
Ahmet İsvan ödülü İmamoğlu'na
DİSK davasında sadece üye ve yöneticiler yargılanmadı, onlarla dayanışanlar da hapis cezası aldı. Bu isimlerden biri eski İBB başkanlarından Ahmet İsvan. Her yıl "Ahmet İsvan Vefa" adıyla anısına dağıtılan ödüle bu yıl, tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu layık görüldü.
Temsilen ödülü alan danışmanı Yiğit Oğuz Duman, İmamoğlu’nun etkinliğe gönderdiği mesajı da okudu:
"Halkçı ve icraatçı belediyeciliğin simgesi Ahmet İsvan’ın adını taşıyan bir ödüle layık görülmek büyük onurdur. İsvan, yoksulluğun kader olmadığını gösterdi; biz de şeffaflık, sosyal adalet ve kamu yararı anlayışıyla çalıştık.
Demokrasi, örgütlenme ve hak arama hürriyetinin güvencesidir. Demokrasiye yapılan her saldırı, işçinin ve dar gelirlinin hayatını zorlaştırır. Örgütlü sendikal yapı güçlendikçe demokrasi de güçlenir."
" DİSK tarihi gelecektir"
Kitap tanıtımı, " DİSK tarihi bir geçmiş değil, gelecektir" vurgusuyla sona erdi.
DİSK yıllarca yargılandı, engellendi, kapatılmak istendi ama yoluna devam etti. Kitap, Nazım Hikmet’in dizesiyle başlamıştı; yazıyı da onunla bitirelim:
"Mesele esir düşmekte değil, teslim olmamakta bütün mesele."
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.