Mecidiyeköy escort Şişli escort Bakırköy escort Halkalı escort Avcılar escort Şirinevler escort Bahçeşehir escort Taksim escort Beşiktaş escort Kartal escort Kadıköy escort Ümraniye escort Anadolu Yakası escort Maltepe escort Beylikdüzü escort Pendik escort Avrupa yakası escort Adana escort Kocaeli escort Antalya escort Gaziantep escort beşiktaş escort ataköy escort şişli escort eskişehir escort fethiye escort sakarya escort muğla escort malatya escort samsun escort denizli escort konya escort kayseri escort ankara escort bursa escort

Erzurum Evden Eve Nakliyat Aşkale Evden Eve Nakliyat Aziziye Evden Eve Nakliyat Çat Evden Eve Nakliyat Hınıs Evden Eve Nakliyat Horasan Evden Eve Nakliyat İspir Evden Eve Nakliyat Karayazı Evden Eve Nakliyat Karaçoban Evden Eve Nakliyat Köprüköy Evden Eve Nakliyat Narman Evden Eve Nakliyat Palandöken Evden Eve Nakliyat Olur Evden Eve Nakliyat Otlu Evden Eve Nakliyat Pazaryolu Evden Eve Nakliyat Pasinler Evden Eve Nakliyat Şenkaya Evden Eve Nakliyat Tekman Evden Eve Nakliyat Tortum Evden Eve Nakliyat Uzundere Evden Eve Nakliyat Yakutiye Evden Eve Nakliyat

Gebze escort bayan

Akılsızın Elinden Sefil Taban Ne Çeker!

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 11.08.2025 - 09:37, Güncelleme: 11.08.2025 - 09:37
 

Akılsızın Elinden Sefil Taban Ne Çeker!

Sinan Karakaya yazdı: "Akılsızın Elinden Sefil Taban Ne Çeker!"
Çocukluğumun kulaklarımda en çok çınlayan cümlesidir: “Akılsızın elinden sefil taban ne çeker!” Annem, her hata yaptığımda ya da pişmanlık duyduğumda söylerdi bunu. Okuldan her eve gelişimde ya beslenme çantamı ya da daha iştahlı yazabilmem için bana alınan gıcır kalemleri okulda unutunca söylediği, bizim coğrafyaya özgü meşhur sözdü o.. Belki bizim coğrafyaya özgüydü ama her duyduğumda kendimi cephede mevzi kaybetmiş bir asker gibi hissederdim. Özgüvenim kırılır, omuzlarım düşerdi. Yıllar içinde öğrendim ki akılsız bir taban, sefillikten kolay kolay kurtulmaz. Ama itiraf etmeliyim; benim taban, aynı hatayı iki kere yapmaktan da hiç gocunmadı. Zaman geçti, annemin sözü zihnimin bir köşesinde hep asılı kaldı. Akıl ile tabanın ne zaman aynı yöne bakacağını düşündüğüm her an, o ses yeniden yankılandı. Bugün… Aynı yöne bakan insanların çok az olduğu bir dönemdeyiz. Çoğalmaya çalışan bir avuç insanız. Düzenin sahipleri; siyaseti hokkabazlık, omurgasızlık ve ilkesizlik sanıyor. Bunu da allayıp pullayıp “akıl” diye pazarlıyorlar. Tabanlarını ise görmezden geliyorlar. Peki nedir bizim “akıl” dediğimiz şey? Sadece günlük olayların sonucuna bakarak alınan kararlar mı? Ya da koşullarımıza göre sınırlarını çizdiğimiz basit bir refleks mi? Hayır. Akıl, tarihsel bir birikimdir. Basit görünen bir tercihin bile siyasal alt metnine baktığımızda, onun devrimci mi yoksa gerici mi olduğunu görürüz. Tarih boyunca akıl, her dönemeçte bir eşiğe geldi. Bu eşik toplumun kaderini belirledi. Ve biz o eşiği geçerken kendi aklımızla mı hareket ediyoruz, yoksa başkalarının bize “hazır akıl” diye sattıklarıyla mı? Sefil Tabanın Gözünden Akıl Çocukluğum, tarihsel kırılmaların gölgesinde geçti. Bir işçi havzasında emekçilerin kurduğu hayaller sınırlıdır.  Bir sonraki ayın gündelik ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlarsa, ‘hayal kurma Hakkı’na sahip oluyorlardı. Borçlarını dengeleyebildikleri ay, sonraki aylar için umut vizesini almış oluyorlardı. Önce Gazi Katliamı, beyaz toroslar, 28 Şubat sonra Marmara Depremi ve 1999 krizi bildiğimiz ve adını bilmediğimiz sayısız aydın katliamı ,  Ecevit hükümeti, dolardaki sert artış, enflasyon, emekçilerin canına okumuştu. Babamın yüzündeki üzgün ifade, işsiz kalma korkusu, 7 yaşındaki beni öfkelendirmeye yetmişti. Bir sabah, herkes uyurken çalışma masamın çekmecesini açtım. Gözüm, bir gazetede gördüğüm fotoğrafa takıldı. O dönemin hükümet yetkililerinden biriydi. Öfkeyle, hırsla o fotoğrafı karaladım. Kimse önümüzdeki ayı bizden çalamazdı! Sonra 2002 seçimleri geldi. Bu kez başka bir tehlike kapımızdaydı. 90’ların çalkantılı dönemi bir sonuca bağlanmak zorundaydı. Ama o sonucu şekillendirecek akıl, yine sefil tabanın geleceğini belirleyecekti. 99 krizinde canı yanan babam, bu kez “Cumhuriyet elden gidiyor!” diyerek tepki gösterdi. Sefil taban, çok kısa iki tarihte, iki farklı tepkide bulundu.  Ama iktidardaki akıl, onun hayal kurmasını engellemekte kararlıydı. Bugün ise Cumhuriyet’in tarihsel kazanımları tasfiye edildi. Artık Cumhuriyet’in kuruluşunun kendisi bile hesaplaşma konusu yapılıyor. Üstelik yoksullar, önümüzdeki ayı düşünmeye fırsat bulamasın diye daha da yoksullaştırılıyor. Akıl ve taban, birbirine her zamankinden daha çok muhtaç. Yeter ki yürürken omuzlarımız, başımız yere bakmasın; takılıp düşmeyelim. Unutmayalım: Akıl ve taban aynı yöne bakmadıkça, o taban sefillikten kurtulamaz. Kendi aklımızın peşine düşmez, başkalarının bize biçtiği akılla yetinirsek, bu söz hep geçerli olacak: “Akılsızın elinden sefil taban ne çeker!”
Sinan Karakaya yazdı: "Akılsızın Elinden Sefil Taban Ne Çeker!"

Çocukluğumun kulaklarımda en çok çınlayan cümlesidir:

“Akılsızın elinden sefil taban ne çeker!”

Annem, her hata yaptığımda ya da pişmanlık duyduğumda söylerdi bunu.
Okuldan her eve gelişimde ya beslenme çantamı ya da daha iştahlı yazabilmem için bana alınan gıcır kalemleri okulda unutunca söylediği, bizim coğrafyaya özgü meşhur sözdü o..

Belki bizim coğrafyaya özgüydü ama her duyduğumda kendimi cephede mevzi kaybetmiş bir asker gibi hissederdim. Özgüvenim kırılır, omuzlarım düşerdi.

Yıllar içinde öğrendim ki akılsız bir taban, sefillikten kolay kolay kurtulmaz.
Ama itiraf etmeliyim; benim taban, aynı hatayı iki kere yapmaktan da hiç gocunmadı.
Zaman geçti, annemin sözü zihnimin bir köşesinde hep asılı kaldı.
Akıl ile tabanın ne zaman aynı yöne bakacağını düşündüğüm her an, o ses yeniden yankılandı.

Bugün… Aynı yöne bakan insanların çok az olduğu bir dönemdeyiz.
Çoğalmaya çalışan bir avuç insanız. Düzenin sahipleri; siyaseti hokkabazlık, omurgasızlık ve ilkesizlik sanıyor.
Bunu da allayıp pullayıp “akıl” diye pazarlıyorlar. Tabanlarını ise görmezden geliyorlar.

Peki nedir bizim “akıl” dediğimiz şey?

Sadece günlük olayların sonucuna bakarak alınan kararlar mı?
Ya da koşullarımıza göre sınırlarını çizdiğimiz basit bir refleks mi?
Hayır. Akıl, tarihsel bir birikimdir. Basit görünen bir tercihin bile siyasal alt metnine baktığımızda, onun devrimci mi yoksa gerici mi olduğunu görürüz.
Tarih boyunca akıl, her dönemeçte bir eşiğe geldi.
Bu eşik toplumun kaderini belirledi.
Ve biz o eşiği geçerken kendi aklımızla mı hareket ediyoruz, yoksa başkalarının bize “hazır akıl” diye sattıklarıyla mı?

Sefil Tabanın Gözünden Akıl

Çocukluğum, tarihsel kırılmaların gölgesinde geçti.
Bir işçi havzasında emekçilerin kurduğu hayaller sınırlıdır. 
Bir sonraki ayın gündelik ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlarsa, ‘hayal kurma Hakkı’na sahip oluyorlardı.
Borçlarını dengeleyebildikleri ay, sonraki aylar için umut vizesini almış oluyorlardı.

Önce Gazi Katliamı, beyaz toroslar, 28 Şubat sonra Marmara Depremi ve 1999 krizi bildiğimiz ve adını bilmediğimiz sayısız aydın katliamı ,  Ecevit hükümeti, dolardaki sert artış, enflasyon, emekçilerin canına okumuştu. Babamın yüzündeki üzgün ifade, işsiz kalma korkusu, 7 yaşındaki beni öfkelendirmeye yetmişti.
Bir sabah, herkes uyurken çalışma masamın çekmecesini açtım. Gözüm, bir gazetede gördüğüm fotoğrafa takıldı.
O dönemin hükümet yetkililerinden biriydi. Öfkeyle, hırsla o fotoğrafı karaladım.
Kimse önümüzdeki ayı bizden çalamazdı!
Sonra 2002 seçimleri geldi.
Bu kez başka bir tehlike kapımızdaydı.
90’ların çalkantılı dönemi bir sonuca bağlanmak zorundaydı.
Ama o sonucu şekillendirecek akıl, yine sefil tabanın geleceğini belirleyecekti.
99 krizinde canı yanan babam, bu kez “Cumhuriyet elden gidiyor!” diyerek tepki gösterdi.
Sefil taban, çok kısa iki tarihte, iki farklı tepkide bulundu. 
Ama iktidardaki akıl, onun hayal kurmasını engellemekte kararlıydı.

Bugün ise Cumhuriyet’in tarihsel kazanımları tasfiye edildi.
Artık Cumhuriyet’in kuruluşunun kendisi bile hesaplaşma konusu yapılıyor.
Üstelik yoksullar, önümüzdeki ayı düşünmeye fırsat bulamasın diye daha da yoksullaştırılıyor.
Akıl ve taban, birbirine her zamankinden daha çok muhtaç.
Yeter ki yürürken omuzlarımız, başımız yere bakmasın; takılıp düşmeyelim.
Unutmayalım: Akıl ve taban aynı yöne bakmadıkça, o taban sefillikten kurtulamaz.
Kendi aklımızın peşine düşmez, başkalarının bize biçtiği akılla yetinirsek, bu söz hep geçerli olacak:
“Akılsızın elinden sefil taban ne çeker!”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kocaelidetay.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Adana escort Çukurova escort Seyhan escort Ankara escort Mamak escort Etimesgut escort Polatlı escort Pursaklar escort Haymana escort Çankaya escort Keçiören escort Sincan escort izmir escort aliağa escort balçova escort bayındır escort bayraklı escort bergama escort beydağ escort bornova escort buca escort çeşme escort çiğli escort dikili escort foça escort gaziemir escort güzelbahçe escort karabağlar escort karaburun escort karşıyaka escort kemalpaşa escort kiraz escort kınık escort konak escort menderes escort menemen escort narlıdere escort ödemiş escort seferihisar escort selçuk escort tire escort torbalı escort urla escort bostanlı escort mavişehir escort alsancak escort üçyol escort bursa escort altınşehir escort gemlik escort görükle escort gürsu escort inegöl escort kestel escort mudanya escort nilüfer escort orhangazi escort soğanlı escort yıldırım escort antalya escort akseki escort aksu escort belek escort demre escort döşemealtı escort elmalı escort finike escort gazipaşa escort gündoğmuş escort ibradı escort kaş escort kemer escort kepez escort konyaaltı escort korkuteli escort kumluca escort lara escort manavgat escort muratpaşa escort serik escort alanya escort Eskişehir escort Gaziantep escort Şahinbey escort Nizip escort Şehitkamil escort İstanbul escort Merter escort Nişantaşı escort Şerifali escort Maltepe escort Sancaktepe escort Eyüpsultan escort Şişli escort Kayaşehir escort Büyükçekmece escort Beşiktaş escort Mecidiyeköy escort Zeytinburnu escort Sarıyer escort Bayrampaşa escort Fulya escort Beyoğlu escort Başakşehir escort Tuzla escort Beylikdüzü escort Pendik escort Bağcılar escort Ümraniye escort Üsküdar escort Esenyurt escort Küçükçekmece escort Esenler escort Güngören escort Kurtköy escort Bahçelievler escort Sultanbeyli escort Ataşehir escort Kağıthane escort Fatih escort Çekmeköy escort Çatalca escort Bakırköy escort Kadıköy escort Avcılar escort Beykoz escort Kartal escort şirinevler escort Kayseri escort Kocaeli escort Gebze escort İzmit escort Malatya escort Manisa escort Mersin escort Yenişehir escort Mezitli escort Erdemli escort Silifke escort Akdeniz escort Anamur escort tarsus escort Muğla escort Bodrum escort Milas escort Dalaman escort Marmaris escort Fethiye escort Datça escort Samsun escort Atakum escort İlkadım escort Aydın escort Bolu escort Denizli escort Diyarbakır escort Düzce escort Konya escort Kütahya escort Sakarya escort