Özgür Özel, Grup Toplantısında Erdoğan'a 'Ahtapot' Yanıtı Verdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Salı günü partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada iktidarı, yolsuzluk iddiaları üzerinden 'ahtapot' cevabıyla hedef aldı.
Özel de pazartesi günü Halk TV'de yayınında Erdoğan'a, ''Ben yarın ona bir ahtapot göstereceğim. Bunu ilk kez söylüyorum. Bir kere bir an için doğru olduğunu düşünelim söylediğinin. Bunda da yargının bağımsız ve tarafsız olmadığı, gizli yürütülmekte olan bir soruşturmadan Erdoğan’a bilgi verdiği sonucu çıkar. Ben Erdoğan’ın bir tek gördüğü ahtapotu, yarın grup toplantımızı izleyen herkese göstereceğim inşallah. O ahtapot nasıl bir ahtapotmuş diye. Ahtapotu bir görsün bakalım," yanıtını verdi.
Erdoğan'a ahtapot cevabı
CHP lideri, partisinin Meclis'teki grup toplantısında bazı yolsuzluk iddialarını gündeme getirerek 'ahtapotun' iktidar olduğunu söyledi. Özel konuşma yaparken iki ahtapot görselini kaldırdı. Ahtapotlardan birinin kollarında 'işçi, emekli, memur, işsiz, esnaf, genç' yazıyor ve bunların boğazını sıktığı görülüyor.
Diğer ahtapotun kollarında ise Özel'in gündeme getirdiği yolsuzluk iddiaları yer alıyor.
CHP lideri konuşmasının ilgili kısmında şunları söyledi: ''Tayyip Bey kendi kendine bir ahtapot görüyor. Sürekli ahtapot anlatıyor. Ahtapotun kollarını arıyorsan, işte Fatih Belediyesi, işte Bayrampaşa Belediyesi, öbür kolunda Bahçelievler Belediyesi, pek yakında büyük kol Esenler Belediyesi... Kafaya yakın, kafadan çıkıyor en büyük kol. Ama ben Tayyip Bey'in esas ahtapotunu göstereyim, bakın. Bu Tayyip Bey'in ahtapotunda, 'beşli çete' denilen kırk haramiler. Yaklaşık 43 şirket bunlar. Kırk haramiler, ahtapotun elinde. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti soygunu... Özel kalem müdürü Serim'in gencecik oğlunu önce dışişlerinde özel kalem yapıp, Kıbrıs'a büyükelçi yapıp hem kaset toplaması hem oradaki büyük vurgunlar, gemiler, gemilerde yakalananlar... Yani KKTC soygunu. Çadır satan Kızılay'ın, çadır satan depremde Kızılay'ın vurgunu. 17-25 Aralık, dört bakan, devrin başbakanının 'hırsızlık yapan kardeşim olsa kolunu keserim' dediği dört bakan. Ayakkabı kutuları, çikolata kutuları, elbiseler, kıyafet askıları. Buraya kadar pislik. Sıfırladın mı oğlum paraları? İşte ahtapotun öbür ucu. Yunus Emre Vakfı soygunu, ahtapotun milliyetçi kolu. Dezenfektan satan bakan da ahtapotun bir kolunda, Türgev ve Ensar'ı, kol yetmedi, ayrı ayrı yazamadık. İkisi birden ahtapotun bir kolunda. İşte ahtapotun besledikleri.
'Memuru işsizi bitirdiniz'
"Aha bu da ahtapotun canından bezdirdikleri, boğazını sıktıkları. Bir elinde işçi, bir elinde esnaf, bir elinde emekçi, bir elinde çiftçi. Gençlerin geleceğini tüketti ahtapotun ta kendisi. Memuru, işsizi, bitirdiniz memleketi! Al sana ahtapot bu! Al sana ahtapot! Ahtapot meraklılarına gösterilir. Yeni Şafak, hazırla manşeti, en güzel sen yapıyorsun mizahı. Hadi! Hadi Yeni Şafak! Hadi A Haber! A Haber son dakika yaz! Aranan ahtapot bulundu! Reis'in tarif ettiği ahtapot Özgür Özel'in ellerinde! 17-25 de burada. Açlıktan sefalet çeken emekli de... ''
Özel, Yeni Şafak'ın ekonomi yönetimini eleştiren 'faiz' manşetini de değindi. Gazetenin manşetini göstererek ''Enflasyon zirve yaptı, sanayi durdu... Kim söylüyor? Yeni Şafak,'' dedi.
'Yollara düşüyoruz'
Özel, temmuzda asgari ücrete zam için kampanya başlatacaklarını da belirtti. Bu hafta öncelikle perşembe günü Devrimci İşçi Sendikaları'yla (DİSK) ardından da Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'na (TİSK) ertesi gün ise diğer sendikalara gideceklerini bildirdi.
CHP lideri, ''Adım adım gezeceğiz. Öyle bir kişilere sorup değil. Esnafı nasıl koruyacağız? KOBİ'ye ne destek vereceğiz? Sanayiciye ne katkı sağlayacağız? Ve söke söke alacağız ki asgari ücrete ara zam alacağız. Emekliye seyyanen zam alacağız! Tut ki, tut ki asgari ücreti zamlamadılar. Tut ki emekliye seyyanen zammı vermediler. Emeklinin de, emekçinin de iki eli değil, bu ahtapot gibi sekiz eli sizin yakınızda. Huzur vermeyeceğiz. O ara zammı söke söke alacağız,'' dedi.
Diğer yandan İstanbul Esenler'de çarşamba akşamı yapılacak mitinge çağrı yaptı. Özel hafta sonu ise Cumartesi Düzce'de, Pazar günü ise Antalya'da eylem yapacaklarını belirtti: ''Ahtapota huzur yok. Yolumuz açık, cesaretimiz tam, arkadaşlarımız tertemiz, mücadelede varız, gerisini onlar düşünsün. Gerisini onlar düşünsün. Yürüyelim arkadaşlar.''
'Free İmamoğlu' pankartı açtı
Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik afiş ve görsel yasaklarını protesto etmek amacıyla toplantıda 'Free İmamoğlu' pankartı da açtı.
Özel, "Buna deliriyorlar. Hadi gel indir. Bir başsavcıya, üç savcıya, üç hakimin arkasına saklanan korkaklara söylüyorum; Ekrem İmamoğlu masumdur, gelecekte de bunun hesabını sizden hukuk önünde soracaktır. Bundan sonra Ekrem İmamoğlu'nun resminden korkanlar korkmaya devam etsin. Göreceksiniz ki İmamoğlu her yerde," dedi.
Erdoğan'a: Cunta başkanı olarak siyaseti noktalıyorsun
Özel, 27 Mayıs 1960 tarihinde yapılan Türkiye'nin ilk askeri darbesinin 65'inci yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, ''O darbe, seçilmişleri asker zoruyla görevden uzaklaştırıp seçilmişlerin yerine vesayet kurup ülkeyi belli bir dönem de olsa seçilmişlerin yerine askerlerin ve onların görevlendirdiklerinin yönetmesini amaçlıyordu. 12 Mart Muhtırası da 12 Eylül Darbesi de 15 Temmuz darbe girişimi de hep seçilmişleri hedef aldı. Darbeler, iktidarlara yapılır ve herkes dönüp muhalefete bakar, ana muhalefetin gözünün içine bakar,'' dedi.
CHP lideri şöyle devam etti ve Erdoğan'a 'cunta başkanı' dedi: ''Ne 27 Mayıs sabahı, ne 12 Mart'tan sonra, ne 12 Eylül'de ne 15 Temmuz gecesi gözümüzün içine bakan kimse milli irade yerine vesayet, demokrasi yerine otokrasi, seçilmiş yerine atanmışlara cesaret verebilecek ya da CHP'den bu konuda destek bulacak hiçbir işareti görmediler. Biz tarihimiz boyunca her darbeye karşı olduk. Yaklaşan darbe süreçlerinde engel olmak için mutlaka pozisyon aldık. O konularda irade ortaya koyduk. Bugün birileri emin olun birkaç saat sonra devletin imkanlarıyla çıktığı kürsüde Cumhurbaşkanı sıfatı taşıyorken, kendisi şu anda Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ve İsmet Paşa'nın makamında oturuyorken çıkacak 27 Mayıs Darbesi üzerinden ki o darbenin mağduru ailelerle, CHP referandum sürecinde bu tek adam rejimi kurulurken o darbenin mağdurlarının aileleriyle, torunlarıyla, çocuklarıyla, tek adam rejimine karşı getirilen güya Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne karşı birlikte mücadele ettiğimiz aileler onlar. O gün darbeye uğrayan Demokrat Parti altılı masa sürecinde CHP ile birlikte tek adam rejimine karşı mücadele eden parti. Ve o darbe sürecinde darbenin içinde olanların kurduğu partiler şimdi Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ittifak ortakları, kendisini bir kenara çekecek 27 Mayıs darbesi, onun yarattığı mağduriyet, başbakanın, bakanların asılması gibi bir utanç üzerinden onu CHP'ye mal etmeye çalışacak. Ve bunu yaparken ülkenin 2'nci cumhurbaşkanına, Sevr Anlaşmasını yırtıp atıp Lozan'ı yapan diplomata, Batı cephesinin kumandanına namus ahlak dürüstlük timsali bir devlet adamına İsmet Paşa'ya dil uzatacak... O İsmet Paşa'ya uzanan dili İsmet Paşa'yı karalayan o tüm kirli sözleri seçimi kaybettiği gece oğluna 'Ben kaybettim demokrasi kazandı' deyip tek adam olabilecekken demokrasinin önünü açmış İsmet Paşa'nın hatırası önünde eğilerek o lanetli dili şimdiden kınıyorum. İsmet Paşa'ya söylediği her sözü 65 yıl sonra o darbeden bir başka darbeye girişen cunta başına şimdiden iade ediyorum. İsmet Paşa Cumhurbaşkanı olarak geldi. Seçimlere girdi. Kaybetti. Cumhurbaşkanlığını da devretti. Cumhurbaşkanı olarak tarihe geçti. Sen başbakan olarak geldin. Cumhurbaşkanı oldun. Ama cunta başkanı olarak siyaseti noktalıyorsun."