Z Kuşağına Kişisel Bilgiler İçin Siber Güvenlik Uyarısı!
Rusya merkezli siber güvenlik şirketi Kaspersky, Z kuşağının dijital alışkanlıklarının siber dolandırıcılıklara karşı savunmasız hale geldiğini belirterek uyarılarda bulundu.
Sosyal medya kullanımına, çevrim içi alışverişe ve dijital terapi araçlarına yoğun ilgi duyan bu kuşak, farkında olmadan kişisel bilgilerini açık eden geniş bir dijital ayak izi bırakıyor.
Instagram, TikTok ve Snapchat gibi platformlarda yapılan coğrafi etiketli fotoğraflar, rutin paylaşımlar ve kişisel hikâyeler; adres, günlük alışkanlıklar ve özel bilgiler gibi verileri açığa çıkarabiliyor. Evcil hayvan ya da eş fotoğrafları gibi zararsız görünen içerikler bile şifre kurtarma soruları için ipucu olabiliyor. Kaspersky, bu durumun sosyal mühendislik ve kimlik avı saldırılarına davetiye çıkardığını belirtiyor.
Z kuşağı için sosyal medyada güncel kalmak büyük bir öncelik taşırken, "FOMO" (bir şeyleri kaçırma korkusu) duygusu da siber suçluların işini kolaylaştırıyor.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre Kaspersky, bu aciliyet duygusunun kötü niyetli linklere tıklama oranını artırdığını ve sahte internet sitelerine yönlendirmelerle kişisel bilgilerin ele geçirilebildiğini söylüyor.
Retro oyunlar kullanılıyor
Öte yandan, nostaljik oyunlara duyulan ilgi de tehlike yaratıyor.
The Sims 2, Barbie Fashion Designer gibi retro oyunların resmi olmayan kaynaklardan indirilmeye çalışılması, kötü amaçlı yazılımların kullanıcı cihazlarına sızmasına neden olabiliyor. Benzer şekilde, çevrim içi moda alışveriş sitelerine yönelik sahte siteler ve sahte promosyon kodlarıyla yapılan saldırılar da finansal ve kişisel bilgileri riske atıyor.
Z kuşağı ayrıca ruh sağlığına yönelik dijital çözümlere yöneliyor. Ancak bu platformlar; terapi notları, duygu durumları ve günlük rutinler gibi son derece kişisel verileri barındırıyor. Olası bir veri ihlali durumunda bu bilgiler, siber suçlular tarafından şantaj veya kimlik avı saldırıları için kullanılabiliyor.
Kaspersky Gizlilik Uzmanı Anna Larkina, dijital eğilimler değişse de siber tehditlerin kalıcı olduğuna dikkat çekerek şu önerilerde bulundu:
“Önce kontrolü ele alarak başlayın. Etkileşime geçmeden önce bağlantıları ve internet sitelerini doğrulayın. Güçlü, benzersiz parolalar kullanın ve ekstra bir güvenlik katmanı için iki faktörlü kimlik doğrulamayı etkinleştirin. İnternette ne paylaştığınıza dikkat edin ve en önemlisi, bilgi sahibi olmanın en iyi savunma olduğunu unutmayın. Siber güvenlik sadece tehditlere yanıt vermekle ilgili değil. Dijital dünyada güvenle ve emniyetle gezinmek için bilinçlenmekle de ilgili.”