Kredi ve Kredi Kartı Borçlusunda Yasal Takipte Rekor!

Yüksek faiz oranları ve enflasyon karşısında eriyen reel ücretlerin etkisiyle, Türkiye’de bireysel kredi geri ödemelerinde alarm zilleri çalıyor. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi verilerine göre, 2025’in ilk dokuz ayında kredi veya kredi kartı borcu nedeniyle yasal takibe düşen kişi sayısı geçen yıla göre yüzde 19 artışla rekor seviyelere ulaştı. Bankalardaki takipteki kredi hacmi ise 541,9 milyar TL'ye yükseldi.

Artan yaşam maliyetleri ve sıkı para politikasının yarattığı ekonomik baskı, hanehalkı ve küçük işletmelerin borç ödeme kapasitesini ciddi şekilde zayıflattı. TBB Risk Merkezi verileri, borç geri ödemelerinde yaşanan zorlukların boyutunu gözler önüne serdi.

BİREYSEL BORÇLARDA TAKİP REKORU

Yılın ilk dokuz aylık döneminde yasal takibe düşen kişi sayısındaki %19’luk artış, ekonomik sıkışmanın bireysel finans üzerindeki ağır etkisini gösteriyor:

Toplam Takipteki Kişi: Bireysel kredi borcunu ödeyemediği için takibe alınan kişi sayısı 1 milyon 9 bine, kredi kartı borcu nedeniyle takibe düşenlerin sayısı ise 1 milyon 262 bine çıktı.

Aylık Artış: Sadece Eylül ayında borcunu ödeyemeyen yeni kişi sayısı 247 bini geçti.

Eylül sonu itibarıyla borcu devam eden toplam kişi sayısı 4 milyon 164 bini aşarken, tasfiye edilecek alacaklar (batık krediye dönüşmek üzere olan borçlar) 246 milyar TL seviyesine ulaştı.

TAKİPTEKİ KREDİ HACMİ YÜKSEK SEVİYEDE

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verileri de bankacılık sektöründeki risklerin arttığını teyit ediyor. 6 Kasım itibarıyla bankalardaki takipteki kredi hacmi 541,9 milyar TL'ye çıktı. Bu tutar, toplam kredi hacminin yüzde 2,5’ine karşılık geliyor.

KOBİ VE İHTİYAÇ KREDİLERİ RİSKLİ

Borç ödeme gücündeki zayıflama, en çok ihtiyaç kredileri ve küçük işletmeleri etkiliyor:

İhtiyaç Kredilerinde Takip Oranı: %5,25

Kredi Kartlarında Takip Oranı: %4,37

KOBİ Kredilerinde Takip Oranı: %3,1

Ticari kredilerdeki genel takip oranı %1,93 olarak kaydedilirken, KOBİ kredilerindeki %3,1’lik oran, küçük işletmelerin finansal baskıyı daha sert hissettiğini gösteriyor. Artan bu risk oranları, hanehalkı ve KOBİ’lerin finansal dayanıklılığının azalmakta olduğuna işaret ediyor.